Hayvan, gayesine varmış duruyor, insan gayesini hala aramakla meşgul.

Yiğit Ahmet Kurt
2 min readSep 6, 2020
Erik Johansson — https://www.erikjo.com/work/lost-in-the-rain

Yaylada dolanırken önümde yürüyen bir amca vardı. Gözü yürüdüğümüz patikanın kenarında, yer yer eğilip bir ot koparıp ağzına atarak ilerliyordu. Yan yana geldiğimizde bir selam, ardından birkaç hoşbeş sonrası “bu otların hangisi yenir, hangisi yenmez nasıl ayırıyorsun amca?” diye sorduğumda, “ineklere bak” demişti; “onların yediğini ye, yemediğini yeme.

https://www.quora.com/Why-are-roads-on-mountains-curved-instead-of-being-straight/answer/Luca-Guala?share=f21c2324&srid=hzHMS

Henüz modern ölçüm tekniklerinin ve mühendisliğin gelişmediği zamanlarda, bir tepeye yol yapılacağı zaman da eşeklerden akıl aldıklarını okumuştum. Çünkü eşeklerin bir tepeye tırmanırken izlediği güzergah, yol yapımındaki en güvenli eğim ve virajların belirleyicisi olan bir idealdeymiş. Eşeğin tepeye çıkarken izlediği yolun haritasını çıkararak başlarlarmış yol yapmaya.

Yine geçenlerde yörüklerin konaklamak için arı vızıldamalarına kulak kesildiğini dinledim. Yanlarında arılarını da taşıyan yörükler, kütük kovanlardaki arılarını urganlarla eşeklerine ya da develerine bağlarlarmış. Kütük kovanlara kulaklarını dayar, “burada ses vermiyor” der yola devam eder, ta ki arıların vızıldamalarını işittiklerinde “tamam, burayı beğendiler, burada duruyoruz” derlermiş. “Konaklayacağı yeri arıya sormak çok ulvi gerçekten” derken Beyza Yavuz, her ne kadar arılara duyulan minnetlerinden, besledikleri saygıdan, sevgiden bahsediyordu öncelikle belki ama eminim ki arıların seçtiği yerin yörükler için diğer birçok açıdan da en verimli yer olduğunun etkisi vardı.

Büyük üstadım diye takdim ettiği Gourmont’dan aktarıyor Ahmet Haşim:

“…En zeki hayvan bir tek şey yapar. Fakat onu mükemmel yapar. At arka ayaklarıyla, boks şampiyonları Dempsey ve Carpentier’in yumruklarından daha mükemmel çifteler atar; arı, kimyahane fırınlarına ve dolaşık inbiklere hiç muhtaç olmaksızın kimyacı Berthelot dehasıyla balını süzer, örümcek en usta bir dokumacı gibi havai tuzağının görülmez tellerini örer. Fakat o kadar!”

ve devam eder Ahmet Haşim:

“Halbuki bin bir sahaya dağılmış çalışan insan faaliyetinin eserleri, ister istemez eksik ve geçicidir. Hayvan, gayesine varmış duruyor, insan gayesini hala aramakla meşgul.

Her ne kadar ileri gitmekten, aramaktan vazgeçen insan eleştirisi içerisinde sarf etse de bu sözleri Ahmet Haşim, hayvana da hakkını bir güzel teslim etmekten geri kalmamış.

Kuşlara öykünen aşklar, edebiyat işleyen börtü böcek, günlük hayatımızı tasarlayan biyomimikri… Hayvanların insana verdiği ilhamın tarihi engin, örneği sonsuz. Ve bundandır ki, zekası ile kendini en üstün gören insan, en azından bilgeliği hayvanlara kaptırdığını zaman zaman hatırlamalı. Çünkü baktığında, onu diğer canlılardan ayıran olarak, zekasından çok kibiri ile parlıyor insan.

--

--