Eşyaya Övgü

Yiğit Ahmet Kurt
3 min readAug 20, 2022

--

https://nespoon.art/category/murals/

Arkadaşın bağ evine gitmiştim. Mutfağına girdiğimde musluğun ucuna takılı hortuma ilişti gözüm. Hani şu tırtıklı beyaz hortum; ortasında ve ucunda renkli bir parçası olan ve musluktan akan suyu derleyip toplamaya çalışan şey. Ve gözüme iliştiği an zihinde o meşhum elektriklenme olmuştu; zihindeki geçmişin ölü kablolarına can veren elektriklenme… Çocukluğumun mutfağındaki musluk hortumuna ve oradan o günlerin rafine edilmiş güzel duygularına götüren.

Rafine edilmiş; “hassas, duygulu, nazik, içten, seçkin” de demek ve uyar da elbet ama daha çok “istenmeyen maddelerden arındırılmış” anlamıyla duruyor yukarıda. Eşya bir nostalji katalizörü görevine büründüğünde, yani kullanım amacından sıyrılıp bir nostalji nesnesine dönüştüğünde tam olarak böyledir çünkü. Sizi alır bir âna, zamana, hikâyeye taşır ama acısından, derdinden sıyrılmış; demlenmiş bir zamana, hikâyeye…

Kendi tecrübelerimiz yanı sıra bilimsel olarak da açıklandığı üzere hatırlamanın tepe noktasında mutlu anlar yer alır. Geriye dönüp baktığında (yeterince uzaklaşmışsan), acı veren olaylar ya da hikâyelerin içerisindeki acılar bulanıklaşır. İşte eşya, geldiği dönemin acılarını, zorluklarını, yoksunluklarını orada bırakarak, özlem duyulan hisleri, mutlu anları taşır.

Motifi zihne kazınmış bir cam, deseni ile zihni harekete geçiren bir perde, örgüsündeki ilmekleri ile yola çıkaran bir dantel ya da bir duvar saati, soba, kanepe, halı; aslında aklına gelip gelebilecek herhangi bir eşyaya sinmiş olabilir o hisler. Üzerinde kestirirken apansız kafana düşen kapağının acısından eser kalmıyor o kanepenin. Belki de elini kestiğin o buzlu camdakinden de. Hatta o acılar bile bugüne bir tebessüm ya da gülüşmeler olarak ulaşıyor.

Yeri gelmiş deyineyim. Zaman zaman sosyal medyada boy gösteriyor; sobalı, yer sofralı yoksun bir köy evi odası mesela. “Fakirdik belki ama mutluyduk” minvalinde melankolik cümlelerle paylaşılan. Hayli de etkileşim alan bu “gerçeklikten kopuk” hülyanın arkasında da bu var aslında. O kare içerisinde gözüne ilişen eşyaların veya bir ânı temsil eden nesne olarak o fotoğrafın yaptığı da tam bu; arındırılmış, rafine hisleri tetiklemek. Çok sevdiğim, yeri geldikçe de tekrarladığım Matt Ridley sözleriyle birlikte, o hissi yaşayın elbet ama olmadık hayallere de konu etmeyin hislerinizi temennilerimi de bırakayım: “Tuvalet ihtiyacını evin dışındaki bir çukurda gidermek zorunda olmayınca, köylünün hayatına duyulan melankoli hissini cilalamak kolaydır.” diyor Matt Ridley. O yoksunluğu överek o günlere dönme hayalindekileri imkan olup o ortama götürsek, nasıl kaçış yolları arayacaklarını çok iyi biliyorum.

Eşyanın zaman yolcuğu gücü yalnızca kişisel tarihimizle sınırlı değil. Merak ettiğimiz, ilgili duyduğumuz veya okuyarak, dinleyerek sevdiğimiz bir döneme ait eşyalar da bizi o döneme ışınlar. Bir zamana, döneme, kültüre kodlanmış eşyalar vardır. Bir çömlek, bir maske, bir sikke ile Romalıların, Azteklerin, Lidyalıların arasına karışabilirsin. Müzeler, antik kentler bunlar için yok mu? Bir eşya/nesne deposudur müzeler; temsil ettiği dönemin ruhu içine saklanmış eşyalarının her biri adeta bir Alaaddin’in sihirli lambasıdır. Bazen ellerinle, bazen gözlerinle okşayarak içindeki ruhları çıkarırsın. Binlerce yıl öteye atar seni; o ruhlarla gezinir, his ortaklığı ararsın; hayli geniş bir zamana yayılırsın.

Kısacası, uzun ömürlü olduğu kadar canlıdır da eşyalar; ne kadar yaşayacağını kimselerin tahmin edemeyeceği kadar. Olga Tokarczuk’un Kadimzamanlar’ından dökülen sözler misali, en gösterişsiz haliyle herkesi yenmesini bilen:

“İnsanlar, hayvanlardan, bitkilerden ve de özellikle nesnelerden daha yoğun yaşadıklarını düşünürler. Hayvanlar, bitkilerden ve nesnelerden daha yoğun yaşadıklarını hissederler. Bitkiler, nesnelerden daha yoğun yaşadıklarını hayal ederler. Ancak nesnelerin ömrü uzundur ve bu ömür her şeyden daha çok canlıdır.”

Sign up to discover human stories that deepen your understanding of the world.

Free

Distraction-free reading. No ads.

Organize your knowledge with lists and highlights.

Tell your story. Find your audience.

Membership

Read member-only stories

Support writers you read most

Earn money for your writing

Listen to audio narrations

Read offline with the Medium app

--

--

Yiğit Ahmet Kurt
Yiğit Ahmet Kurt

No responses yet

Write a response